Hamilton yeni gelişmekte olan bir banliyö. Yeni yapılmakta olan çok bina vardı. Denize en yakın nokta olduğundan sanırım nehrin en derin yeri burası. İskelede kocaman bir tur gemisi vardı. İskelenin kenarında çok güzel lokantalar vardı. Ama aynı Karaköy gibi turistik yolcu gemisi bağlı olduğundan nehri görmeden yemeğimizi yedik.
Yemekten sonra tekneye binip bu sefer “South Bank”te inip Modern Sanat Müzesine(QAGOMA) gittik.
Tomoko Koshiki’den “I am a Rock”.
Müzeden çıkınca daha öncede bahsetmiş olduğum yayalar için yapılmış köprülerden biri olan “Kurilpa Bridge”den geçip şehir merkezine geldik.
Eve yürüyerek dönerken Anzac Meydanındaki “Anzac Memorial”ın gökdelenler tarafından nasıl kuşatıldığını görmek ilginç oldu. Bir zamanlar bu meydan şehrin merkezi imiş. Önündeki İstasyon Merkezi (Central Station) hala eski halini koruyor ve onun devamını olan bina şu anda Sofitel Otel olmuş ama kırmızı tuğlalı hali ile bu camlı gökdelenlere güzelliği ile meydan okuyor. Aynen karşısındaki saatli sarı binası ile Merkezi Postane gibi. Sanırım zamanında bu meydanda İngilizlerden kalan çok bina vardı ama şimdi parmakla sayılacak kadar az.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder