Bu gece semtimizin gece hayatını keşfetmeye çalıştık. Tam karşımızda köşede CVS var, yanında“East” diye bir Japon lokantası onun yanında “Komi” diye bir lokanta var, internet der ki; Yunan lokantası ve sadece tadım menüsü sunuyor 135 dolar kişi başı. Dışarıdan pek şık durmuyor ama beyaz örtülü masaları ve mumları vardı.Onun alt katı “ Little Serwo” Thai mutfağı imiş, onda da yalnız her hafta değişen tadım menüsü varmış, 45 dolar kişi başıymış. Biraz loş ve bol müzikli bir yer rezervasyon almıyor. Gittiğimizde doluydu başka bir gün deneriz dedik. Onun yanı “Dukes” isimli bir hamburgerci, genelde gençler çok rağbet ediyor gece onikilere kadar dolu. Hemen yanı “Pizza 17”, sadece pizza ve salata var, biz orda yedik, çok değişik pizzaları var, çok lezzetli idi. Yanında “Agora”isimli bir Türk lokantası var, bu sokağın en kalabalık lokantası aynı bizdeki gibi pofuduk sıcak ekmekler getiriyorlar sofraya, Adana kebap menüde ilk sırada. Yanında “JR’s Bar&Grill”, sadece gayler için, onun yanındaki “Trio”ise İtalyan. Böyle devam ediyor…
Anlayacağınız sokak cıvıl cıvıl. Kendimi aynı Şaşkınbakkal’da hissettim ( bu kadar lokanta olunca belki de Nişantaşı demek gerek). Migros’u özlemeyeyim diye Süleyman öyle bir yerde ev kiralamış ki…
Biz 17. Cadde ile P Street’in kesiştiği köşede yan yana bitişik dört tane üçer katlı evin en sonuncusunda ikinci katta oturuyoruz.
17. cadde üzerinde iki blok yürürsem “Safeway” (yani Migros eşdeğeri), P Street’te üç blok yürürsem “Whole Foods” ( bizim Macro’nun daha zengini) var. Anlayacağınız hiç yabancılık çekmiyorum. Tabii bir de karşımızda CVS var, artık bunlara eczane dememek gerek, kek de var, salata da, deterjan da, oje de, vitaminde, tencerede….. Zaten her 2-3 sokakta bir CVS var, çoğu da 24 saat açık. Bizim karşıdaki gece 12 de kapatıyor. Bir de burada Starbucks çok çoğalmış, CVS ile yarışıyor.
Pizzacıdan kalktığımızda saat dokuz buçuktu. Hala jetlag’i üzerimizden atamadığımızdan ve de lokanta da bir şişe şarap içtiğimizden, eve gidersek uyuruz diye biraz yürüyüş yaptık. İnsanlar 14. Caddedeki lokantalardan bahsediyorlardı, bizde oraya yürüdük. Yan yana bir sürü lokanta ve bar genelde çalışan genç tiplerle dolu. Hava güzel olduğundan herkesler bahçede oturuyor. Amerika’nın bu yüzünü daha önce yaşarken hiç görmemişim. Nasıl kalabalık ve canlı inanamazsınız. Bir Thai ( Rice), bir Tapas ( Barcelona ), bir de Fransızı ( Le Diplomate)’ı gelecekte denemeye karar verdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder