26 Ekim 2014

25.10.2014 Cumartesi


Dört haftamız bitti. Bakalım neler oldu…

-        Öğrendim ki; Bedava interneti olan Starbucks’larda kahve içmeden de oturup mesajlarıma bakabilirim.
-        Öğrendim ki; Kuaförsüz hayat benim için çok zormuş
-        Öğrendim ki; Bulaşık makinesi tam dolmasa da çalıştırılabilirmiş

-        Anladım ki; Artık Amerikalılarda eskisi kadar çok kitap okumuyor. Eskiden metroya bindiğimde vagondaki insanların yüzde 60 – 70’i kitap okurdu. Bir durak için binmiş olsa bile üşenmez, çantasından kitabını çıkarır 1-2 sayfa bile olsa okurdu. Şimdi çoğunluk telefonu ile vakit geçiriyor metroda. Kitap okuyan 1-2 kişi ise elindeki tabletten okuyor, yani bildiğimiz kitap taşıyan bir kişi ya da hiç. Demek ki bu akıllı telefonlar ne kadar çok hayatımızı ele geçirmiş. Bu dönemde telefon teknolojisini elinden geldiğince kullanan ben, çok memnunum ama doğru mu bu kadar bağımlı olmak diye de düşünüyorum…


Meğerse; 

-        Unutmuşum; Kredi kartı alışverişlerinde pin numarası kullanılmadığını. Alışverişiniz bitince önünüzde duran ekranın yanından kartınızı geçiriyorsunuz. Genelde istemiyor ama imza isterse ekranın üstünü imzalıyorsunuz.

-        Unutmuşum; Parklarda, kaldırımlarda uyuyan bu kadar çok evsiz olduğunu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder