Dört hafta elimden
geldiğimce müze gezmeye çalıştım. Washington DC’de çok müze var ama ne gariptir
ki hiç galeri yok, hepsi NewYork’ta sanırım.
Bu dönemde dikkatimi
çeken şey müzelerin bağışlarla ve üyeliklerle ayakta durduğu. Tabii ki devlet
katkısı var. Düşününce giriş ücreti bile olmayan Smithsonian müzelerinin
masrafının ne kadar çok olduğunu bir kere bile gezen anlar. Üstelik bu
müzelerin çoğunda ayda birkaç kere ücretsiz konserler ve konferanslar bile
düzenleniyor.
Bağış sistemi
Türkiye’de oturmamış bir sistem. Burada ise gerek devlet gerek özel kurumların
en büyük gelir kaynağı. GWU özel bir üniversite olmasına rağmen her binası o
binanın alımı veya onarımı için bağış yapan bağışçının adıyla anılıyor. Gelman
Library, Kogan Plaza, Rice Building, …
Dün “National
Gallery of Art”ın tarihçesini okurken bunu bir kere daha anladım. 1921 – 1932 yılları
arasında Hazine Bakanlığı yapan, aynı zamanda iyi bir koleksiyoner olan Andrew
Mellon, Amerikanın da bir ulusal sanat müzesi olması gerektiği konusunda
zamanın Başkanı Franklin Roosevelt’i ikna eder. Örnek olmak ve diğer
koleksiyonerleri de özendirmek açısından Mellon, elindeki resimleri, heykelleri
devlete bağışlıyor ve bunların sergilenmesi için yapılacak müzenin yapımı
içinde gerekli parayı veriyor. Mimar John Russel Pope tarafından dizayn edilen
müzenin yapımına 1937 yılında Meclis’in “National Mall”da gösterdiği arsa üzerine
yapılmaya başlanıyor. İnşaat başladıktan bir ay sonra hem Mellon hem de mimar
peşpeşe ölüyor, ama her şey onların planlarına sadık kalınarak yapılıyor. Zamanının
en geniş mermer binası olan müze 1941 yılında Roosevelt tarafından açılıyor.
Zamanla müzenin
koleksiyonu o kadar büyür ki yer sıkıntısı çekilmeye başlanır. Müzeye
babasından sonra da bağışlarını eksik etmeyen Mellon’un çocuklarının önerileri
ve bağışları ile modern koleksiyonların sergileneceği ikinci binanın yapımına başlanır.
1978 yılında açılan ve “East Wing” diye adlandırılan ikinci müze birincinin bol
sütunlu klasik mimarisinin tersine çok modern. İki bina alttan koridorlarla
birbirlerine bağlı olup, koridorlarda da çeşitli sergiler düzenlenmekte.
Müzeye girerken “Adopt
a Gallery” ilanları görülüyor. Buna cevap veren çok insan oluyor sanırım ki,
müzenin herhangi bir odasında “Mr.&Mrs. ?? Gallery” yazısını, veya “bu
galerinin yeniden dekorasyonu … kişi tarafından yapılmıştır” yazısını sıkça
görmek mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder